İsrail ile Rekabet  

Getting your Trinity Audio player ready...

Türkiye’nin İsrail Devletini ilk tanıyan devlet olmasıyla Ortadoğu’da kontrolün İngiltere’den ABD’ye devri örtüşmektedir. İngiltere’nin İsrail’e bakış açısı Ortadoğu’da rekabet anlamına gelmektedir. Türkiye’nin bunu tam olarak idrak edemediğini düşünüyorum.

Ortadoğu politikasında “bağımsız ve güçlü İsrail” olgusu ABD’nin aksine İngiltere’nin bölgesel çıkarları ile çelişmektedir. CANZUK kavramı; ABD’nin Ortadoğu’da kontrolü tekrar İngiltere’ye bırakacağı olasılığını da kapsıyor. Güncel olarak BIDEN yönetimi CANZUK yaklaşımına da ters düşmüyor. Diğer taraftan Trump döneminde BAE, GKRY, Mısır, Suudi Arabistan ve Yunanistan’la bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da ortaya çıkan İbrahim İttifakı; İngiltere’nin elini zayıflatıyor. İngiltere – İsrail arasındaki perde arkası rekabette Türkiye’nin Katar, Bahreyn, İran ile birlikte Filistin Davasında taşeronluk üstlenmesi ne anlama gelmektedir?

Türkiye’nin Filistin davasına daha fazla bulaşmasının Halkbank, Suriye olaylarında olduğu gibi ülkemize yüz milyarlarca dolar ilave yük getireceğini görüyorum. Kamuoyu Halkbank davasının magazin kısmında yer alıyor. Halbuki Halkbank olayının arka planında İngiltere ve birkaç devlet daha vardır. Ancak Suriye ve Libya’da olduğu gibi taşeronluk masrafları karşılanmayacak ve yeni sorunlarla karşılaşacağız.

Parolamız her onurlu devlette olduğu gibi: ÖNCE TÜRKİYE ?? ?? olmalıdır.

Exit mobile version