Getting your Trinity Audio player ready... |
Köyümüzde arazinin, yukarı mahalleye çıkışta eğimi, bazı yerlerde yaklaşık 40 derecedir.
Coğrafi arazi yapısı, bazı insanlarda farklı vücut duruş̧ hareket alışkanlıkları geliştirir.
İyi hatırlıyorum; kahve önündeki, Koca Pınar ile Camiinin olduğu düzlükten yukarı mahalledeki veya kale diye adlandırdığımız ve eğimin yüzde 50’nin üzerinde olan yerleşim alanına, evlerimize çıkarken, genellikle ellerimizi, güç̧ almak için belimizin arkasında birleştirir ve öyle çıkardık.
Ve yine iyi hatırlıyorum. Baba tarafından akrabamız olan sevecen ihtiyar Handan Ömer dede, sol elinde bastonu tutar, sağ̆ elini belene atar, güç̧ alır öyle yürür idi!
Çocukluk yıllarımızda, Zahir amcanın evinin yanındaki ara patikadan, Refik abinin evine, köyün en yüksek, Kale diye adlandırdığımız noktaya, yüzde 60 eğimi aşan arazide biz kanatlanıp uçarken, orta yaşlıların dahi ellerini değil arkalarına bağlayıp güç̧ almak söyle dursun, bükülmüş dizlerine elleri ile dayanarak çıktıklarına tanık oluyorduk.
AKP hükûmeti hır çıkarmak istiyor. Suyu bulandıran kurt ile kuzu misali.
Mirasının üzerinde oturan AKP ve zihniyeti nedense; FATİH Sultan Mehmet’ten sonra tekrar düşman eline düşen ve düşman işgalinde 4 yıl kalan İstanbul’u 469 yıl sonra tekrar fetih edip vatan toprağına katan, vatan havasını özgür solumamızı sağlamış̧ olan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü̈, elleri ceplerinde “sap gibi” dikilmiş̧ olsalar da, alışkanlık kazanmamak için, Anıtkabir’de ziyaret etmek istemezler.
Hükûmetlerimiz Arap krallarını ülkemizi ziyaretlerinde Anıtkabir’e götüremezken, biz ülkemizde, ölen Arap kralı için ulusal yas ilan edip, bayraklarımızı yarıya indiriyoruz.
Arap Yarımadası’ndan yeni duyduğum bir haber!
Suudi’ler ülkede Türk Kahvesi’ni yasaklamışlar.
Hani: “Haydi gel, buyurun buradan yak” derler ya. Ve iste tüm bunlar, 4 Parmak Politikasının sonuçları.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u Bizans devletinden almıştır. Oysa Mustafa Kemal ATATÜRK, İstanbul’u dünyanın 1. Cihan Harbi Galipleri olup, savaştığımız 7 Düveli yenip kurtarmıştır.
Bütün bunlar neden oluyor derseniz?
AKP’nin siyasi itirafıdır: “İstanbul’u alan Türkiye’yi de alır. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi de kaybeder.”
Son çare olan büyük ve kutsal amaç̧; İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne kayyum atamak. Buna sebep de hazır.
Neden mi? İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in karsısında ellerini arkasına bağlamış̧ da!
Pekiyi, ya sonra, ya sonra?!?!
Sandıktan kim çıkar, biliyor musunuz?
Hep mağdurlar çıkmıştır.
Gelin de ülkemiz Türkiye’ye bir de dışarıdan bakalım.
Siz erkek misafirinizi, emsal altın varaklı koltuğunuza oturtup, kadın misafire bırakın öyle bir koltukta yer vermeyi, 5-10 M. uzakta ayakta bırakırsanız, özgür medyada her turlü eleştiriyi hak etmişsiniz demektir.
Ve de simdi: “Neden ellerin arkada bağlı? Haydi, savcılar, görev basına” demeniz, buralarda büyük yankı yapıyor.
Bu tür konular ülkemiz ile ilgili alay konusu olduğu gibi, ülkemiz acısından büyük itibar kaybı da oluşturmakta.
Bakalım ve bekleyelim, nereye kadar. ….
Sağduyu – devlet aklı ne zaman siyasi aklın önüne geçecek!
Remzi UYSAL