Getting your Trinity Audio player ready... |
AKP 17 günlük yasak süresince fırsattan istifade içki satışını da yasakladı. Üstelik bugüne kadarki tüm alkol yasaklarında olduğu gibi, bu seferkinde de ortada ne bir gerekçe var, ne de hukuki bir dayanak. Yalnız istisnasız şekilde ilan edilmiş alkol satışı yasağı var. Öte yandan aslında hepimiz bu yasağın ardında yatan gerçek nedeni biliyoruz: AKP’nin bir türlü olduramadığı Yeni Türkiye’si. Bunun karşısında engel olarak gördüğü ne varsa savaş açıyor. AKP’nin seküler bir yaşam tarzının sembolü olarak gördüğü alkole karşı savaşı aslında yeni de değil, 2013 yılına dek uzanıyor. O zamanlar milli içki olarak “ayran”ın sahneye çıkarılmasıyla gelen içki yasaklarına halk Gezi Direnişi’nde “Şerefine Tayyip!” diyerek tepki göstermişti. Saat kısıtlamaları, reklam yasakları, içkili mekanların
görünürlüğünün azaltılmasıyla başlayan müdahaleler, alkole yıldan yıla daha da uçan vergi artışlarıyla devam etti.
Bugün 70 cc’lik bir rakı, asgari ücretin yüzde 6.20’sine denk geliyor.
Artan hayat pahalılığıyla da birleşince emekçiler için alkol tüketmek tam bir lüks haline geldi. Çoğu insan, yaşamını
riske atmak pahasına kaçak üretilen içkilere yöneldi. Hepimiz eski Türk filmlerindeki meyhanelere, ne kadar yoksul da olsa maaşı her akşam birkaç kadeh rakı içmeye yeten insanlara gıpta eder olduk. Tüm bu süreçte alkol yalnızca lüks olmakla kalmadı, kamuya alımlarda ve iktidardan nemalanmakta bir kriter haline de geldi. İnsanlar memur olabilmek için sosyal medyadaki alkol içeren fotoğraflarını temizlemek zorunda kaldı.
Kimi sanatçılarsa sarayın davet listesine girebilmek için, her fotoğraftan önce sofralarından rakı kadehlerini kaldırdı. Nihayetinde AKP’nin alkolle girdiği akıl almaz savaş, kapanma genelgesinde bile kendine yer buldu.
BOYUN EYME