Getting your Trinity Audio player ready...
|
Cumhurbaşkanının üreticinin elindeki soğan, patates ve pirinci Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla satın alıp halka dağıtma kararı üreticiler ve halk için en doğru karardır. Geçen yıl üreticinin depolardaki malına baskın düzenleyerek gasp etmekten bu noktaya gelmiş olmak umut vericidir. Ancak bu değişikliği diğer sahalara da yaygınlaştırmak yaşamsal zorunluluktur.
Birincisi; bu kararı bütün dünyada korunan nüfusun en fazla %20’ini teşkil eden reel üreticilerin neden ve nasıl korunması gerektiği felsefesini içimize sindirmeliyiz. Yani siyasilerimizin oy devşirmenin sayısal kolaycılığı ile daima tüketici, ithalatçı, tüccar, esnafa yönelik desteklerinin beyhude olacağını anlamaları gerekiyor. Artık çiftçi, sanayici gibi üretimin motoru olan kesimlere verilecek bir birim desteğin tüketiciye verilecek 100 birim destekten daha değerli olacağını anlamamız gerekiyor.
İkincisi; işçileri, teknisyenleri mühendise, bilimadamlarına, erleri, uzman çavuşları, astsubayları subaylara kışkırtan tutum ve davranışlar da bu ülkeye ihanettir. Çünkü mühendis ve bilimadamlarına değer vermeyen işçi diktatörlüğü peşinde koşan komünist ülkeler birer birer çökmüştür. Generallerini dinlemeyen Hitler ve SSCB yönetimleri halkını yenilgiye ve utanca mahkum etmiştir.
Kısacası, iktidarlar üretken azınlığı asla tartışma konusu haline getirmemeli, bu kesimlerle “açık kapı” prensibi ile işbirliği yapmalıdır. Örneğin şu anda gözaltında bulunan amiraller bırakılmalı, bu yanlışlığı beraberce düzeltme yoluna gidilmelidir. Milli Savunma Bakanının kişisel zaafları ile amirallere uygulanan meslektaşları tarafından linç kampanyası bu ülkeye fayda getirmez.
Sorunun çözümü tekrar ediyorum üretici azınlıkla yani bilim insanları, amiral – general, sanayici ve çiftçilerle “açık kapı” ilişkilerinin geliştirilmesidir. Her hükümetin; bu insanların kişisel veya toplu beyanlarını; benimsemesi ve halkın popülizme kapılmaması için yanlışlıklara fren olarak kullanması daha doğru olacaktır.