Getting your Trinity Audio player ready... |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilinmesine yönelik tartışmalar sürerken Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları harekete geçerek konuyu Danıştay’a taşıdı. HKP avukatları Ayça Okur, Doğan Erkan, Sait Kıran ve Metin Bayyar, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararına karşı yürütmenin durdurulması ve iptal edilmesi istemiyle Cumhurbaşkanlığı hakkında Danıştay 10. Dairesi’nde dava açtı.
Dava dilekçesinde, “9 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. Maddesinin Anayasanın sayılan maddelerine aykırılığı iddiamızın kabulüyle iptali ve iptal kararı verilene kadar maddenin uygulanmasının tedbiren durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi” talep edildi.
“ANAYASA’YA VE HUKUK’A AYKIRIDIR”
HKP avukatları tarafından Danıştay’a verilen dava dilekçesinde, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilmesinin Anayasa’ya, Kanun’a, Hukuk’a aykırı bir karar olduğunu vurgulanarak iptali edilmesi gerektiği belirtildi. Dava konusunun işlemin Anayasa’nın 2. Maddesi’nde belirtilen “demokratik hukuk devleti” ilkesine aykırı olduğu belirtildi. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının Anayasa’nın 5. Maddesinde düzenlenen “devletin amaç ve görevleri” ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
HKP avukatları dilekçede, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek yapılan düzenlemede kamu yararı olmadığını kişisel ve siyasal bir yarar sağlama amacıyla yapıldığını belirtti. Dilekçede, Erdoğan’ın kadınlara yönelik söylediği “Ben zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum”,“Kadın cinayetleri abartılıyor” gibi sözleri hatırlatılarak, “Anayasaya ve Uluslararası kabul edilen temel insan haklarına katkı sağlayacak bir karar almak yerine kendi şahsi siyasi görüşüne yarar sağlamak maksadıyla bir karar almıştır” ifadelerine yer verildi.
“TAM KANUNSUZLUK HALİ MEVCUTTUR”
Erdoğan tarafından alınan kararın Anayasa’nın 90. maddesi ve 104. maddesine aykırı olduğu belirtilen dilekçede, “Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan, bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile yani bir idari karar ile yasayı feshetmeye kalkmaktadır! Bu davranış, hem yasama fonksiyonunun gaspı hem de Anayasanın açık ihlalidir. Tam Kanunsuzluk niteliğindeki bu idari işlem kabul edilemez. Cumhurbaşkanlığı kararı ya da kararnamesi ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenleme yapılamaz” ifadelerine yer verildi.
“YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ”
İstanbul Sözleşmesi’nin uygulama dışı bırakılması, kadına karşı şiddet konusunda geriye dönüşü olmayan ve telafisi imkânsız zararlara sebep olacağı belirtilen dilekçede, “Her gün onlarca kadın, söz konusu uluslararası sözleşmeye dayanarak mahkemelere ve kolluk kuvvetlerine başvurmaktadır. Her an kadınların öldürüldüğü, cinsel saldırıya uğradığı, sömürüldüğü ve bunun iktidarın dava konusu işlem ve benzeri yaklaşımlarıyla desteklendiği bir ortamda, Kadın Cinayetlerine ve Tecavüzlerine Dur Demek için, öncelikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep etmekteyiz” ifadelerine yer verildi.
EMİNAĞAOĞLU DA DANIŞTAY’DA
Öte yandan Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da kişisel Twitter hesabında yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Danıştay’a taşındığını açıkladı.