Nagehan Alçı’ya iki yıl dört aya kadar hapis istemi

Getting your Trinity Audio player ready...

Alçı, söz konusu yazıda, Yalçınkaya hakkında “Maalesef bugün hala birey haklarını önemsemeyen hakim-savcı zihniyeti yer yer hükümranlığını sürdürüyor” ifadelerini kullanmıştı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Nagehan Alçı ve müşteki hakim Hakkı Yalçınkaya, avukatlarıyla birlikte katıldı.

Duruşmada ilk kez savunma yapan Alçı, ‘hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini ve yazısında hakaretin söz konusu olmadığını’ belirterek şunları aktardı: “Anayasanın ilgili maddelerinde düzenlenen fikir ve kanaatleri açıklama, yayma özgürlüğümü kullandım. Ben yazımda Hrant Dink’in katledilmesiyle sonuçlanan süreci anlatmaya çalıştım. Dink’in katledilmeden önce nasıl linç edildiği ortadadır. Katledilmesinden sonra oğlu Arat Dink ile Agos gazetesinin imtiyaz sahibi Sarok Sarkisyan TCK’nın 301. maddesinde düzenlenen suçtan yargılandılar.”

‘Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’in 301. maddeden yargılandığı davaya bakan hakim Hakkı Yalçınkaya’nın sanıkların cezalandırılmasına karar verdiğini’ hatırlatan Nagehan Alçı, şöyle devam etti: “Ben Hrant Dink’i ölüme götüren linçi gündeme getirdim. Bu linçi yapanların başında da Kemal Kerinçsiz gelmektedir. Müşteki ile Kerinçsiz’in görüşmeleri kamuoyuna yansımıştır. Ben Kemal Kerinçsiz’in zihniyetiyle mücadele ediyorum ve etmeye de devam edeceğim. Yazımın hakaret teşkil etmediğini düşünüyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

Bu sırada müşteki Yalçınkaya, Alçı’ya, “Sanık eşi hakkında karar verdiğimden haberdar mı?” diye sorulmasını istedi. Alçı, “Haberim yoktu” cevabını verdi.

Yalçınkaya, ‘şikayetinin devam ettiğini ve davaya katılmak istediğini’ belirterek ‘Dink’in öldürüldüğü tarihte Malatya’da icra hakimi olduğunu ve baktığı dava dosyasının Yargıtay’da onandığını’ kaydetti.

‘Bu faşist zihniyetle her zaman mücadele edeceğim‘
Yalçınkaya, ‘301. maddeyle ilgili verdiği kararı sanığın huzurunda tartışmaya hazır olduğunu’ dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Hiçbir millet kendisine açık açık hakaret edilmesine izin vermez. Anayasanın başlangıç metni anayasaya dahildir. Sanık ayrıca adalet bakanı ve HSYK başkanı hakkında övgüler yazarken bizim de defterimizin dürülmesi gerektiğini ve Dink’in katline sebebiyet unsuru olduğumu açıkça dile getirmiştir. Bunun kanaatle izah edilir bir durumu yoktur. Sebebi de kocası hakkında verdiğim (karar), göçmen kardeşlerimizi aşağılamasından duyduğu kin ve öfkedir.”

Tekrar konuşan Nagehan Alçı, “Ben bu faşist zihniyetle her zaman mücadele edeceğim. Bu yazıyı yazmamda eşimin davasının herhangi bir etkisi bulunmamaktadır” dedi.

Esas hakkında görüşü sorulan duruşma savcısı mahkemeye mütalaasını sundu. Mütalaada, Alçı’nın dava konusu yazılarından bahsedilerek, somut olayda sanığın kamu görevlisi olan katılana yönelik kamu görevinden dolayı “Hrant Dink ve oğlu Arat Dink’i sadece Ermeni oldukları için mahkum eden ve Hrant Dink’i ölüme götüren o malum kararı veren Hakim Hakkı Yalçınkaya” şeklinde, ‘aleni bir biçimde, somut bir fiil ve olgu isnadında bulunduğu’ kaydedildi.

Mütalaaya karşı beyanda bulunan Alçı ile müşteki Yalçınkaya arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ve hakimin uyarması üzerine müşteki Hakkı Yalçınkaya, duruşma salonundan kendi isteğiyle ayrıldı. Yalçınkaya, koridorda bekleyen gazetecilere, Alçı’nın kendisine ‘faşist’ dediğini söyledi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, Yalçınkaya’nın suçtan zarar görme ihtimaline binaen müdahilliğine karar verdi.

Alçı ve avukatına mütalaaya karşı yazılı savunmalarını sunmaları için süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

Exit mobile version