Getting your Trinity Audio player ready... |
İstanul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi toplantısına, Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanması ve öğrenci protestoları damga vurdu. CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, rektörün seçimle belirlenmesini isteyen, bu nedenle isyan eden öğrencilerin demokratik haklarını kullandığını, ancak karşılarına keskin nişancıların çıkarıldığını ifade etti. İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, Melih Bulu’nun AKP’nin aday yapmaya dahi tenezzül etmediği bir intihalci olduğunu söyledi. AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu ise meselenin rektör ataması olmadığını savundu.
“OLAYLARIN REKTÖRLÜK MESELESİ OLMADIĞINI HEPİMİZ BİLİYORUZ”
AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu: “Üniversitede yaşanan olayların, bir üniversitenin rektörlük meselesi olmadığını hepimiz biliyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesindeki direktörler nasıl atandıysa aynı usule göre atandı. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör özel bir usulle atanmadı. Boğaziçi Üniversitesi’nde mastır yapmış doktora yapmış bu insan, ulusal ve uluslararası akademik ödülleri olan bir insan rektör atanıyor. Bir adam bir partiden aday adayı olursa problem değil ama AK Parti’den aday olursa problem. CHP’den aday olursa problem değil, ben ne dedim çünkü CHP ötekileştiricidir, CHP kibirlidir. Prof. Melih Bulu AK Parti’den aday adayı olduğu için değil, akademik kimliğinden dolayı Boğaziçi Üniversitesi’nin rektörüdür.
“İYİ Kİ İSYAN EDİYORLAR, TEBRİK EDİYORUM GENÇLERİ”
CHP Grup Başkanvekili Dıoğan Subaşı: “Rektörün kariyerini inceleyip, hüküm verecek yetkinlikte görmüyorum kendimi. Profesör ünvanı almış. Bunu Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tartışabilir. Ama rektörün akademik kimliği değil siyasi kimliği. Sıkı bir AKP’li olması. Öğrenciler de ‘Bize rektör atamadınız, kayyum gönderdiniz’ diyor. Haklılar. Fotoğraf öyle görünüyor. Rektör, ilk 100’e sokacakmış Boğaziçi Üniversitesi’ni. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ni ilk 100’e sokun. Hadi göreyim sizi. 1940 tarihinden bir haber vereyim ben size. Sene 1940. Dünyada savaş var, Türkiye’de sizin faşist dediğiniz İsmet İnönü var. İstese sen gel şuraya rektör olarak dese kimse gıkını çıkartamaz ama üniversitede seçim yapılıyor. Aradan kaç yıl geçmiş, 80 yıl geçmiş. 80 yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın. Bu toplum bundan şikayet etmesin mi, bunu söylemesen mi? İyi ki söylüyor, iyi ki isyan ediyor. Tebrik ediyorum gençleri. Bunu istiyor öğrenciler, ‘Biz seçelim’ diyorlar. Yanlış mı söylüyorlar, doğru söylüyorlar. 1940’da ne olduysa öyle yapılım diyorlar ve haklılar.
“ÖĞRENCİLER DEMOKRATİK HAKLARINI KULLANIYOR”
İstanbul’da toplumsal protesto hareketlerinde CHP’liler gözlemci gönderirler, kendileri giderler bakarlar rapor hazırlarlar. Bizim İl Başkanımız da haklı bir öngörüyle bu iş ilk başladığında bu konuyu o kadar önemsiyor ki ilk yüz kişinin 75’nin tercih ettiği bir okul. Burada insanlar çıkmışlar bir şeyi protesto ediyorlar. Bununla ilgili gazetelerden haber almak yerine kalkıyor gidiyor öğrencilerle konuşuyor bu durumu. Onun dışında CHP bu işin içine hiçbir zaman girmedi. Hatta gençler bizi eleştirdi, ‘Neden katılmıyorsunuz’ diye. Çünkü biz bunun bir CHP-AKP tartışmasına dönmesini istemedik. Öğrenciler demokratik haklarını kullanıyor, onlar keskin nişancı gönderiyor.”
“AK PARTİ’NİN ADAY YAPMAYA BİLE TENEZZÜL ETMEDİĞİ BİR İNTİHALCİ”
İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz ay Boğaziçi’ne rektör atadı. Hem de AK Parti’nin aday yapmaya bile tenezzül etmediği bir intihalciyi. Kendisi, Boğaziçi gibi değerli bir bilim yuvasına kelepçe taktıran rektör olarak da tarihe geçti. Onların mücadelesi sadece Boğaziçi için değil, bilimin de diğer üniversitelerin de hakkını arıyorlar, üniversitelerin ellerinden alınan rektör seçimlerinin geri gelmesini talep ediyor, düşünceleri baskılanmasın, kelepçe vurulmasın istiyorlar. Özgürlük yoksa bilim olamaz ki.