Zor Durumdaki Esnaflardan Çağrı Var!

Getting your Trinity Audio player ready...

Yaklaşık 1 yıldır bizleri ve tüm dünyayı pençesi altına alan Covid-19, acımasızca can almaya devam ediyor. Kapanma, yarı kapanma veya tam kapanma… Her ne kadar önlem alınırsa alınsın, bir türlü sonu gelmeyen lanet salgının yüzünden tüm yaşamımız, alışkanlıklarımız hatta ve hatta değer yargılarımız alt üst oldu. Gönüllerimiz yorgun, özlemlerimiz büyük… 40 yıl hatırı olan dost kahveleri, parklardaki buluşmaları, sinema keyifleri, arkadaş yemekleri, dost sohbetleri, akraba ziyaretleri ve hepsinden daha da çok sımsıkı sarılmaları sevdiklerimize…Unuttuk hepsini, şimdi eskiye dair ne varsa hepsi birer hatıra. Ne doyasıya sevinebildik ne de acımızı paylaşabildik. Öyle uzaktan baktık birbirimize.

Her ne kadar aşı uygulamaları başladıysa bile, yine de uzun ve zorlu bir süreç var önümüzde. Bu süreçten olabildiğince en az zararla çıkmak için her türlü önlem mutlaka alınmalıdır. Ancak; alınan önlemler gerçekten de yeterli geliyor mu dersiniz?

Örnek; AVM’ler tıklım tıklım. HES kodu uygulamasıyla vatandaşı kabul eden AVM’ler, acaba burada çalışan tüm elemanları da aynı HES kodu uygulamamasına tabi tutuyor mu dersiniz? Ya da belli aralıklarla PCR testi istiyor mu? Hiç zannetmiyorum. Seyircisiz oynanan futbol karşılaşmalarında her maçtan önce sahada görev yapan tüm herkese zorunlu tutulan ve parası spor kulüplerince karşılanarak yapılan PCR testleri gibi, tüm AVM sahipleri de her hafta vatandaşlarla temasta bulunan çalışanlarına bu testlerden yaptırabilirdi. Sonuçta onlar pandemi döneminde bile para kazanmaya devam ediyorlar.

Ya ulaşım? Hava yolu ile yolculuk edenler bilirler. Uçaklarda asla ve asla sosyal mesafe kuralları uygulanmıyor. En azından 3 kişilik koltuğa sadece iki bilet kesilebilir, böylelikle bir nebze de olsa kurallara riayet edilmiş olur.

ŞİMDİ GELELİM PANDEMİ YÜZÜNDEN TAMAMEN KAPANAN İŞYERLERİNE:

Özellikle de ülkemiz genelindeki hizmet sektörünün yüzde atmışını oluşturan restoran, kafe tarzı işletmeler ve tabi ki kahvehaneler, okul kantinleri kapatılınca; işsiz sayımız inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda.
Devletin kira yardımından ve kısa çalışma ödeneğinden tam anlamıyla yararlanamayan esnaflar, borç harç ayakta durmaya çalışıyor.

Geçen hafta DİYARBAKIR Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne bir ziyaret gerçekleştirerek, Oda Başkanları ile esnafımızın sorunları ve pandemi sürecinde yaşadıkları zorluklarla ilgili bir sohbet gerçekleştirdim. Lokantacılar, Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası ve Kahveciler ve Çaycılar Odası Başkanları ile yaptığım görüşmede, ilginç ve ilginç olduğu kadar da akla yatkın bir öneri ortaya atıldı.

“HES KODU İSTENMESİ VE MASKE MESAFE HİJYEN ŞARTLARI İLE, KAPILARIMIZI TEKRAR VATANDAŞLARIMIZA AÇALIM”

Aslına bakarsanız oldukça güzel bir fikir.

Diyarbakırlı esnafımızın bu çağrısı, ülke genelinde de oldukça ses getireceğe benziyor.
Nasıl olsa bu pandemiyle yaşamaya alıştık. Kendimizi biraz olsun pandemi psikolojisinden uzaklaştırabilecek her türlü etkinliğe hasret kaldık.

Umarım esnafımızın bu çağrısına kulak verilir ve gerçekten zor günler geçiren esnaflarımızın derdine bir çare bulunur. Yoksa bu gidişle birçok işyeri, pandemi süreci sona erse bile ayakta duramayacak, kapısına kilit vuracak.
Bir an önce eski güzel günlerimize geri dönmek umuduyla, yaşamaya devam ediyoruz. Yaşam her şeye rağmen akıp gidiyor. İnanalım:

“Bir gün uyandığında güzel bir gün göreceksin.

Güneş olacak ve her şey yeni, değişmiş ve parlak olacak.”

Dostoyevski
Exit mobile version