Getting your Trinity Audio player ready... |
KORONA vakaları ve yaşamını kaybeden masum insanlarımızın sayısı her geçen gün bir önceki güne göre daha da artarak tırmanıyor.
Yuvalar dağılıyor…
İnsanlarımız unutmasınlar akıllarına iyice soksunlar diye şunu her zaman söyleyeceğim…
Felaketin bu kadar yaygınlaşıp önlenemez hale gelmesinin baş sorumlusu Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kapatıp bulaşıcı salgın hastalıklara karşı toplumun savunma silahını elinden alan AKP iktidarıdır.
Oysa eşsiz önderimiz Atatürk 1 Mart 1923 tarihinde T.B.M.M açış konuşmasında AKP’nin kapattığı Hıfzısıhha kurumlarının bir asır öncesinin koşulları ve olanakları ile neler başardığını Milletvekillerine şöyle açıklamıştı:
“Yayılan ve bulaşıcı hastalıklara karşı insanları koruma konusunda hizmetleri görülen aşıları hazırlamakla meşgul Hıfzısıhha kurumlarımız tam bir başarıyla çalışmasına devam ve savaşıma yararlı görevler gerçekleştirmektedir. 1921 yılı içerisinde üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas müessesesi geçen sene içinde beş milyon kişilik çiçek aşısı, beş yüz otuz yedi kilogram kolera, dört yüz yedi kilogram tifo aşıları üretmiş ve bunlar halka yeter derecede uygulanmıştır.”
Nereden nereye…
Yalnız o kadar mı?
Sosyal mesafe ve hijyen kurallarını çiğneyerek yüzbinleri Ayasofya’da, Giresun’da, Ordu’da Rize’de, Malatya’da meydanlara doldurarak salgının bütün ülkede yaygınlaşmasının faili olan ve bundan hiçbir vicdan azabı duymadan elini kolunu sallayarak gezen AKP patronudur.
İnsanlarımız ilaca, aşıya ulaşamazken başka ülkelere sağlık malzemesi desteği veren…
Merkez Bankası döviz rezervlerini ilk kez eksi 46 milyar dolara düşüren…
Ama Suriyelilere 40 milyar Dolar harcayan…
Somali’nin IMF’e olan borcunu ödeyip, Tunus’a 5 milyon Dolar hibe eden…
Günlük masrafı 10 milyon Lira olan saraydan verilen “sıfırla oğlum sıfırla” talimatıyla sıfırlanması ancak iki günde tamamlanabilen haram Dolarların, Avroların sahibi olan zihniyetin sahibidir…
İnsanlarımızın çöp bidonlarındaki artıklardan beslenmek zorunda kalacak kadar yoksullaştırılmasını artık yadırgamaz olduk ama hiç değilse toplumun yaşam hakkı ile daha fazla kumar oynanmasına artık sessiz kalmayalım ve bu iş daha fazla uzamasın…
Birbirimizi uyaralım ve bu yaşadıklarımız zihinlerimizden, bilinçlerimizden hiç çıkmasın.