|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sahibi olduğu Ersoy Otelcilik’in Bodrum Türkbükü’ndeki Hilton Oteli’ni satın almasını “Daha doğal ne olabilir?” diyerek savundu.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, bakana tepki gösterirken “Turizm Bakanı turizmden geçinen herkes fakirleşirken mal varlığına varlık katıyor, zenginliğine zenginlik katıyor. Bu ne yaman bir çelişki” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu Ersoy Otelcilik, Bodrum Türkbükü’ndeki Hilton Oteli’ni satın almıştı. CHP’li Alban, önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken konuyu gündeme getirdi. Turizmde kaybedenlerin yanı sıra bir de “kazananlar” olduğuna işaret eden Alban, bunlardan birisinin de Kültür ve Turizm Bakanı olduğunu söyledi.
Bakanın Türkbükü’ndeki Hilton Oteli’ni satın aldığını belirten Alban, “Aldığı bu otel, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait mülkiyette, Turizm Bakanı işletmesiyle ruhsat verilmiş” dedi.
“Turizmci kan ağlarken, garson evine ekmek götüremezken, işçi geçinemezken, şoför iş bulamazken, temizlik görevlisi düğününü yapamazken Sayın Bakan siz servetinize bir yenisini nasıl eklediniz? Bunun hesabını, bunun cevabını vermeniz lazım” ifadelerini kullanan Alban, Bakan Ersoy’u istifaya davet etmişti. Ersoy, otel aldığını kabul etti.
1985’ten beri yaklaşık 35 yıldır turizm mesleğinin içinde olduğunu belirten Ersoy, “Türkiye’nin 6 bin 800’den fazla çalışanı olan, turizmde en yüksek cirolardan birini yapan, yurtdışında hiçbir yatırımı olmayan, Türkiye’nin sayılı turizm gruplarından birinin asli faliyet alanı içinde otel alıp satmasından, her koşulda Türkiye’nin turizmine Türkiye’nin geleceğine güvenerek bu konuda yatırım yapmasından daha doğal ne olabilir?” dedi.
CHP’li Alban, Ersoy’un açıklamasını değerlendirdi. Turizmci, pandemi nedeniyle iflas ederken Bakan Ersoy’un otel aldığına işaret eden Alban, şunları söyledi: “Bir ülke düşünün, pandemiden dolayı geçen yıla oranla yüzde 80 turizmi küçülmüş, daralmış. Yüzde 80 gelir kaybı yaşamış, otelleri bir bir iflas ediyor. Otelde çalışan emekçileri işsiz. Kat görevlisinden güvenlik görevlisine, aşçısından garsonuna kadar bütün emekçiler işsiz, evlerine ekmek götüremiyorlar. Fakat o ülkenin Turizm Bakanı turizmden geçinen herkes fakirleşirken mal varlığına varlık katıyor, zenginliğine zenginlik katıyor, otel satın alıyor. Bu ne yaman bir çelişki?”
