|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Bir ülkede bilim kurulu kuruluyorsa, ve üyelerden birine özel yetki veriliyorsa, o adamın geçmişini merak ederim. Gel gör ki adamın geçmişi kayıp! Koca internette 1981 yılı öncesine dair tek bir bilgi yok! Çok ilginç değil mi? Peki, kim geçmişini saklama ihtiyacı hisseder? Ancak kendini Türk olarak tanıtan, siyonist bir yahudi geçmişini gizler!
Mehmet Ceyhan Amerika’dayken güya ailece domuz gribine yakalanıyor ve ilaç kullanmadan domuz gribini atlatıyor. Domuz gribini ailece atlatıyorlar ama ilginçtir ki Corona için ısrarla delilsiz kanıtsız tüm Türkiye’nin aşı olması gerektiğini söylüyor. Sen kimsin Mehmet Ceylan?
Prof Mehmet Ceylan kesinlikle Türk değil. Doğum yeri yok, doğum tarihi yok, doğum bilgileri yok! Özenle hazırlanmış sıradan basit bir biyografi dışında hiçbir bilgi yok. Sen benim sağlığımla, yarınlarımla ilgili sağlık kararları veriyorsan ben senin kim olduğunu bilmek isterim Mehmet Ceylan!
Prof Mehmet Ceyhan efendiyi meğer ne çok kişi merak edermiş. O halde bu sahtekar hakkında edindiğimiz bazı bilgileri paylaşalım. Küreselci Sağlık Bakanlığına soruyoruz: Bu adam bilim kurulu üyesi mi değil mi?
Prof Mehmet Ceyhan’ın bir kızı ve iki erkek çocuğu var, bir de gizemli bir eşi… Prof Mehmet Ceyhan’ın hiçbir akademik makalesi yok ama Profesör olmuş. Türk olarak tanınıyor lakin geçmişine, öğrenciliğine, okumuşluğuna dair hiçbir ayrıntı yok. Neyine güvenerek bilim kurulu üyesi yapmışlar?
Siyonist Bill Gates ve Vakfının yatırım yaptığı 4 aşı üreticisi var. Vakıf aracılığıyla milyonlarca dolar harcamış ve harcamaya devam ediyor. Bill Gates dünyanın birinci zengini olan Amazon’un sahibi Jeff Bezos’tan sonra dünyanın ikinci zengini…
Ve Bill Gates işini gücünü bırakıp, dünyanın tamamını aşılama kampanyasına odaklanmış bir ruh hastası. Gates’in yatırım yaptığı ilk aşı şirketi “Pfizer BioNTech, ve yatırım tarihi 2002.
Prof. Mehmet Ceyhan’ın aşılama kampanyasını bu denli ateşli savunup desteklemesinin altında illaki kirli ve karanlık bir şeyler olmalıydı. Bütün kanallar, medya, gazeteler, hiçbir ünvanı olmadan birilerini parlatıp sunuyorsa bir puştluk var demektir!
Prof Mehmet piyasaya ilk sürüldüğünde bilim kurulu üyesi olarak tanıtıldı. Kanal kanal gezerken bu ünvanla nam yaptı, tanıtıldı. İşin kaymağını yedikten uzun bir zaman sonra “Bilim kurulu üyesi değilim” dedi… O zaman en başta neden söylemedin Mehmet?!
Bilim kurulu üyesi olmadığı halde, Bilim Kurulu üyesiymiş gibi muamele görmeye devam etti, ediyor, enterasan değil mi? Toplumun zihnine “Mehmet+Türk+Aşı+Güvenilir” imajı çoktan çizilmişti bile. Medya hipnoz görevini başarıyla yapmıştı. Mehmet zamanla çığrından çıktı ve çocukların bile aşılanmasını savundu…
Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu. Bizim Mehmet istediği kadar geçmişini gizlesin, saklasın gerçeklerin er ya da geç çıkma gibi bir huyu var. Bizim Mehmet meğerse 2005 yılında kurular Aşı Çalışma Grubu üyesiymiş. Üyelerin hepsi Profesör, Doçent, Doktor!
Bu çalışma gurubunun içinde ilaç ve aşı şirketleri de yer almış ve bu gurup tıpkı bugünkü gibi bilim kurulu üyeleri gibi. Sağlık Bakanlığına hangi aşıların yapılacağını tavsiye eden guruptur. Anlayacağınız, sağlığınızaşı ve ilaç şirketlerinin olmayan vicdanına bırakılmış…
2005 yılında bu aşı çalışma gurubunda yer alan ilaç şirketleri:
– Sanofi
– Novartis
– Keymen
– Pfizer …..
Ve bizim Mehmet bütün bu organizasyonların tam merkezinde yer alan karanlık bir unsur.
Bugün koronavirüs aşısı için güya iki Türk bilim adamı olarak Uğur Şahin ve Özlem Türeci isimli kişiler ön plana çıkartılıyor. Uğur ve Özlem’in sahip olduğu BioNTech şirketiyle birlikte geliştiren Pfizer klinik deneylerde corona’yı %90 engellediği iddia ediliyor…
Oysa Uğur Şahin’in aşı hakkında açıklamaları: “Bu tür aşılar henüz yeni, onaylamadılar. Aşının erken aşamalarındayız. Yaşlı insanlarda ne kadar işe yaradığını bilmiyoruz. Çocuklar üzerinde çalışmalar daha yeni başlıyor.”
Bu kadar kısa bir zamanda corona gibi sürekli mutasyona uğrayan bir virüse karşı aşıyı nasıl buldunuz diye soran yok nasılsa. Tıpkı bizim Mehmet’e sen kimsin? diye sorma gereği duyulmaması gibi. Aşılama kampanyasını savunan bilim kurulu üyelerinin çoğu Hacettepe’li…
Bizim Mehmet’te Hacettepe’li, zaten Mehmet’in bütün biyografisi Hacettepe ile başlıyor, öncesi YOK! Sanki Mehmet Hacettepe’ye ışınlanarak gelmiş. Bilim kurulu üyelerini tek tek araştırın, çok ilginç bağlantılar çıkacaktır…
Prof Levent Akın gibi…
Prof Serhat Ünal gibi…
Tamamı Profesör… Bundan böyle bana da Profesör diyebilirsiniz. Nasılsa soran yok, sorgulayan yok, araştıran yok, hatta merak eden bile yok. Bizim Mehmet Sağlık Bakanlığı ve enfeksiyon hastalıkları derneği başkanlığı yapmış kişi.
Peki sorun nedir?
Sorun şu ki, 2017 yılında sayıştay raporuyla açığa çıkarılan büyük Sağlık Skandalının altından yine bunlar çıkıyor. Resmi rapora göre depolarda bekletilerek bozulmasına, bayatlamasına sebep olunan 11 milyon TL değerindeki kızamık, grip ve Hepatit B aşıları….
Bu bozuk aşılar, kimlerin çocuklarına, hangi zavallı çocuklara yapıldı? Aşı yapıldıysa, aşı yapılan çocukların sağlık durumu nedir? Hesap soruldu mu? Ceza alan oldu mu? Hesap sorulduysa bizim Mehmet ve ekip arkadaşlarının dışarda ne işi var?
Daha da kötüsü bu tür insanları bilim kurulu üyesi diye neden ekranlarda yetkili olarak konuşturuyorsunuz? Sağlık Bakanı, gazeteciler, spikerler, haber ve kanal yöneticileri bu adamlara neden geçmişlerini sormuyorsunuz? Hepiniz
Hangi taşı kaldırsak altından ya bir Yahudi çıkıyor, ya da Yahudi iş birlikçisi. Coronadan önce BioNTech şirketine yatırım yapan Bill Gates geçen yıl 55 milyon dolar daha yatırım yaptı, CureVac’a 52 milyon dolar.
Bill Gates
Fahrettin Koca
Mehmet Ceyhan
Homo Tedros, hepsi aynı cephede…
Komplo teorisi üretmiyorum, tamamen meraktan soruyorum: Bill Gates tee 2002 yılında BioNTech firmasına yatırım yapmışsa, ve salgın hastalıklarda aşıların bulunma süresi bu kadar oluyorsa, en erken aşının bulunması 4 yılı almışsa, bu aşının daha önceden bulunmuş olma ihtimali var mıdır?
Ve son olarak İtalya Parlamentosundan bir konuşma:
Bill Gates 2018’de 1 pandemi olacağını öngörmüş ve 2019’da Davos’dan arkadaşlarıyla birlikte Event 201 adlı 1 simulasyon düzenlemiş. Gates şöyle diyor: Eğer aşılar sağlık ve üreme konusunda başarılı olursak, dünya nüfusunu %15 azaltabiliriz. Dünyayı sadece 1 soykırım kurtarabilir.
Bu da Pfizer şirketi hakkında başka bir video: Aşıyı bulan Pfizer firmasının karanlık yüzü… Independent gazetesi yazarı Çağla Üren’in yazdığı makale ve Pfizer hakkında korkunç iddialar… Siz ister komplo teorisi deyin, ister gerçekler. İster aşıyı vurdurtun ister vurdurtmayın…
Karar sizin!
Kaynak: Twitter Seyduna_21
WRITTEN BY
Yorgo Angelopoulos
Para ve zeka, bu dünyadaki en tehlikeli karışımdır…
