Getting your Trinity Audio player ready... |
EŞSİZ önderimiz Atatürk’ün “Köylü millet efendisidir” sözünün içeriği hem kırsal kesimlerin, tarım ve hayvancılık sektörlerinin gelişmesinin, hem sanayileşmeye kaynak yaratmanın ve dolaysıyla sosyo/ekonomik kalkınmanın temeli oluşunun tespitidir.
Şunu da hiç unutmayalım:
Atatürk döneminde bütün yoksulluk ve yoksunluklara karşın, Kemalist yönetim anlayışıyla sanayileşmenin, istihdam ve teknoloji yaratmanın ana motoru olan ama ne var ki bu gün özelleştirme diye yağmalanan, yok edilen bütün akıllı fabrikalar, para harcamadan ve hiç borçlanmadan narenciye ürünleri dışsatımı karşılığında Ruslar tarafından kurulmuştu.
Böylece hem sanayileşmenin temeli atılmış hem de tarımsal kesimin kalkınması ve köylünün emeğinin karşılığını alması sağlanmıştı.
Bugün girdi maliyetlerinin yüksekliği yüzünden üretim yapamaz hale düşen ve Atatürk’ün milletin efendisi dediği o köylülerden birinin aslında büyük bir fedakârlık yaparak aldığı 12 bin lira kredi borcunu ödeyemediği için o borcu 72 bin liraya yükselince traktörüne, ineklerine haciz konmuş.
Bu ekonomi yönetiminden anlamayanların yalnız üretim yapamaz hale gelen köylüye, tarım sektörüne değil, dolayısıyla ülke ekonomisine verdikleri zararın da belgesidir.
Asrın lideri hatırlarsınız “Türkiye’nin geleceğinde Kemalizm gibi rejimlere yer yok” diyordu.
Hangi gelecek?
Buyruğu altına girdiği kapitalist-emperyalist soygun rejiminin kararttığı gelecek mi?
…
[İleti kısaltıldı] Tüm iletiyi görüntüle