Advert
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Başımıza ne geliyorsa hak ediyoruz

Başımıza ne geliyorsa hak ediyoruz

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

 

Hz. Peygamber’in vefatından yirmi beş yıl sonra yaşanan Cemel ve Sıffin savaşları incelendiğinde görülecektir ki , Kuranın sayfaları mızraklar ucuna takarak bir çok Müslüman katledilmiştir.

Daha işin başında görüyoruz ki , siyaset dine alet edilmiştir . Günümüz siyasetine gelmeden dinin siyasete nasıl alet edildiğinin örnekleri hep mümkündür.

Dinin siyasete alet edilmesi sadece İslam dini değil, ilahi olduğunu kabul ettiğimiz tüm dinler, din adamları/ yöneticiler tarafından kullanılmaya devam etmektedir.

Atatürk bu yüzden altı ok olarak bilinen Cumhuriyet Halk Partisinin oklarından birine laikliği koymuştur. Düne kadar laikliği eleştirenler, günümüzde bu eleştirinin ne kadar yanlış olduğunun farkında olduklarını bir bir itiraf ederken , Atatürk’ün büyüklüğü bir kez daha ortaya çıktığı görülmüştür.

Son dönemden ise dinin ticari alet olarak kullanılması artık normalleştirilmiştir . Kutsal değerlerin her şekilde ticari meta olarak pazarlanması, bizlerin değer yargılarımızdan değerlerimizden uzaklaştığımızın en açık delili olarak karşımızda durmaktadır.
Dinin siyasete alet edilmesi , ticari meta olarak pazarlanması toplumda normalleşerek, gündelik hayatın bir parçası haline getirilmesi , halk tarafından kabulü elbetteki büyük bir projedir. Proje sahibi ise , bunu başarmıştır.

Geçmişte Büyük Aile’ den, Çekirdek Aileye dönüştürülen toplumumuz, günümüzde artık ferdi olmuştur. Maddi ve Manevi Darbelerin tümünü yaşayan toplum , sosyal hayatta artık “biz” den , “ben” e dönüşmüştür.

Bahsi geçen konulara , topluma önderlik yapan tüm kesimler itiraz etmeden kabul ederken , toplum çaresizce başına geleceklerin ne olduğu bekler duruma getirilmiştir.

Bu dikkat çekici durum bir günde gerçekleşmemiştir . Toplum kendi içinden çıkardığı bu sonuçların aslında tek sahibidir. “ nasılsanız, öyle yönetilirsiniz” ifadesi de bir günde değil, geçmişten günümüze gelmiş durum bildiricidir.

Eleştirmek/ yargılamak elbette ki kolay … bu kolaycılık içinde birbirimizi kınayarak/ suçu bir başkasına atarak, aklanmaya çalışmak, bizlere çözüm değil, çok daha büyük kaosların kapısını açacak / aralayacaktır . Bu cümleleri dahi kabul edip , hak verdikten sonra , yine eskisi gibi davranmaya devam ediyorsak ki , öyle yapıyoruz. O vakit , başımıza gelmiş/ gelecek olan her şeyi baştan kabul etmiş, olmaz mıyız ?

Buradan akıl vermek / yönlendirmekten tenzih ediyorum .

Ogün Orpars

Başımıza ne geliyorsa hak ediyoruz
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin