|
Getting your Trinity Audio player ready... |
DOĞA’NIN şaşmaz diyalektik yasası gereğince “Güzel” olanın değeri “Çirkin”i tanımadan, “Doğru” olan nedir “Yanlış”ın ne olduğu anlaşılmadan ,“Ak’ın parıltısı “Kara”nın karanlığı ile mukayese edilmeden, “Adalet”in önemi “Adaletsizlik” yaşanmadan anlaşılamaz.
Güzel ve çirkin de, doğru ve yanlış da kimilerince duyguya, algı türüne göre değişen soyut kavramlar olarak düşünülse de insanoğlunun yaşamının ayrılmaz parçası olan, yadsınması mümkün olmayan hayatın paradigmalardır.
Onları bilmeden, bilince yerleştirmeden insanlığın evrimi gerçekleşemez.
Afrika’da bulunan Homo Sapiens fosilerini başlangıç olarak kabul eden bilim insanlarına göre insanlık tarihi 300 bin yıl önce başlamıştır ve 300 bin yıldır insanlığın evrimi iyi, kötü bir şekilde sürüp gidiyor. Bu süreç belki bir 300 bin, belki daha çok, belki daha az sürüp gidecek insanın evrimleşmesi devam edecek.
*
TANRI sanki Türk ulusuna bir imtiyaz tanımış, insanlık evriminin son noktasına öteki toplumlardan daha önce ulaşması, ya da bugüne değin kaybettiği zaman ve mesafeyi geri kazanması için aynı zaman dilimi içinde örnek alınacak bir “Güzel” ve Doğru” örneği ile kıssadan hisse çıkarılacak bir “Çirkin ve “Yanlış” örneği yollamıştır.
Belki de insanlığa sadece bir kereye mahsus olarak gönderilmiş özel bir armağan olan Doğru ve Güzel örneği, insanı insan yapan üstün değerlerin bir kişilik yapısındaki toplamıdır ve onun yaratılışında akıl vardır, erdemlilik vardır, zamanın ötesini görebilme bilgeliği vardır, ulus, insan sevgisi, saygısı vardır, adaletçilik vardır, onurluluk vardır, haysiyet vardır.
Tanrının yarattığı cennetten seçerek yalnız Türk ulusuna değil bütün insanlığa armağanı olan ve cismani varlığı artık yaşamıyor olsa da saçtığı ışık insanlık var oldukça hiç sönmeyecek olan örneğin adı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür
*
YA O sırtında yalanlar, dolanlar çıkınıyla birlikte herkese ibret alsın diye gönderilen belki de insanlık tarihinde bir benzerine hiç rastlanmamış kötülük, çirkinlik örneği…
Onun adını anıp hatırlatmaya gerek var mı?
