Getting your Trinity Audio player ready... |
Bir tv yayıncısı olarak kendisini savunamayacak durumda olan ve davası devam eden bir tutuklu gazeteci ile yine kapatılmış ve kendisine cevap yazamayacak bir gazetenin sahibine saldırmak, suçlamak, yargılamak ve suç isnad etmek gazetecilik etiğine göre ne derece doğrudur?
Peki bu saldırı neden?
Geçmişte Osman Gökçek’in Taksim Olayları sırasında Fetocu polislere sahip çıktığı haberini yapan Oda tv den intikam almak olabilir.
Programın konusu mahkeme kayıtlarındaki Müyesser Yıldız’ın Ordu içindeki bir güvenlik görevlisiyle son operasyonlar hakkında yaptığı konuşma tapeleri.
Eğer yayınlanan tapeler doğruysa gizlilik içeren bir soruşturmada Osman Gökçek bunları kimden yada nereden almışta yayınladı?
Bilemeyiz.
Ama bildiğimiz birşey varki Müyesser Yıldız bu tapelerde sadece karşı tarafın konuşmalarını dinliyor. Yorum bile yapmıyor. Peki bunları önceden gazetede yayınlamış mı? Hayır. Birilerine iletmiş mi? O da yok. Bu konuşmalardan dolayı Ordu’ya yada herhangi bir kişiye zarar gelmiş mi? O da hayır. Operasyonları engellemiş mi? Asla.
Tüm bunlar olmamışken bir gazeteciyi bir Ordu mensubu ile konuştu ve haber aldı diye nasıl casusluk ile suçlarsın?
Aslında bu yaptıkları yayın gerçekte ordu’yu falan korumakta değil. Tam tersine bugünkü ordunun Feto zamanındaki gibi olmadığını, personelin sırlarını açıkladığını, disiplinsizliğini deşifre etmek ve kamuoyuna karşı Ordumuz hakkında kafa karışıklığı yaratmak. Aynı zamandada bir iş başarmış gibi Sn.CB’na yaranabilmek ve geçmişte babasının görevden alınmasına sebep yaptıkları işler için kendini affettirebilmek. Tabiki bu aradada suskun olan Oda tv den intikam almak.
Kısaca Müyesser Yıldız’ı ve Oda Tv’yi kullanarak bir taşta bir kaç taş vurmak.
Tutar mı? Elbetteki tutmaz.
Artık insanlar Hukuk ve Mahkemeler duruken ve bilhassada yargıda olan davalarda kişiler hakkında hüküm vermekten, hakimleri etkilemek ve kamuoyu oluşturmak için tetikçilikten vazgeçmelidirler.
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu içinde dava bitmeden benzer şeyler yapılmıştı. Hatta aceleyle Milletvekilliği bile düşürüldü. Ama sonuçta bu karar Anayasa Mahkemesinden döndü.