Getting your Trinity Audio player ready... |
ÖZHAN METE
Ülkenin AKP tarafından getirildiği gerek, ekonomi, gerek dış siyaset ve gerekse Corona vakasındaki tutumlarına rağmen CHP’lilerin bir kısmının sosyal medyada devamlı AKP yerine CHP Yönetimini suçladıklarını görüyoruz.
Sanki geçmişte bu memleketin başına Tayyip Bey’i onlar getirmemişler, eskiden beri seçimlerde çok başarılı olmuşlar, CHP’yi baraj altı bırakmamışlar, parti seçim yüzdesini %20’lerden daha yukarılara çıkarmışlar, Tüzük’ü değiştirip partiyi büyütmüşler, Genel Başkanların sonsuz yetkilerine son vermişler, delegasyonların kalkması ve her bir üyenin oy kullanabilmesi için bir çaba göstermişler, partinin kapılarını Halk’a açmışlar, genç ve kadınların temsiliyetini ve kotaları yükseltmişler…vs.vs..gibi.
Varsa yoksa sosyal medyada CHP’yi eleştirmek.
Ya bir insan kendileri koltuktayken birşeyler yaparda diyesinki haklılar tabiki düne göre bugünü eleştirmeleri normaldir. O da yok. Bu eleştiren insanlar geçmişte yaptıklarını sandıkları aslında yapamadıkları şeylerle bugünkü CHP’nin çok daha gerisinde kaldıklarını bir türlü kabul etmiyorlar. Buraları rövanşist duygularla partiyi karıştıracaklarını sanıyorlar.
Son kongreler zamanında bir Genelge ile mevcut Meclis Üyelerinin delege olması engellendi. İl delegasyonları yapıldı. Parti içi muhalifim diye geçinenler, devamlı Sn.Kaftancıoğlu ile Sn.Kılıçdaroğlu’nu eleştirenlerin hemen hepsi İlçe Başkanlarının kapısına sığındılar. Üstelik Sn.İl Başkanı ile Sn.Genel Başkanın tek başına aday olacaklarını bildikleri halde.
Sonra ne oldu? Birçoğunun ya kendileri yada yakınları delege oldular. Hatta bazıları karşı ve muhalif oldukları İl Başkanının Yönetim listesini bile kabul ettiler.
Bunlada kalınmadı eski İst.İl Başkanı tekrar aday olacağını deklere ettiği halde o da kurultayda Genel Başkan beni belki PM’ye alır bari onu kızdırmayayım diye adaylığını bile koymadı.
Şimdi son seçimleri kazanmakta büyük payı olan Sn.Kaftancıoğlu ile başarılı bir İttifak sürecini tesis eden Sn.Kılıçdaroğlu’nun tek aday olacağını zaten geçmiş yazılarımda yazmıştım. Bu da zaten haklarıydı. Siyasetin içinde olan hiçbir CHP’linin bunların olacağını bilmemesi ve buna rağmen İl yada Kurultay delegesi olması normal bir ruh hali değildir.
İşte bu ruh hali ve koltuk sevdası ile ne muhalefet yapılır, nede particilik. Sonrada çıkıp sosyal medyalarda ahkam kesmekte birşeyi değiştirmez. Bu tür yaklaşımlar ise partiiçi muhalefet olarak kimseye inandırıcı gelmez. Sadece böylelerine geçmiş gerçekleri ve yaşanmışlıkları bilmeyenler inanır.
CHP’de partiiçi muhalefet görevini yapamıyor. büyük çoğunluğu en ufak bir fırsatta “bir delegeliğe” yada “meclis üyeliğine” teslim oluyor. Yerel Seçim önceside olağanüstü kurultay için Sn.İnce’yi destekleyenlere “imza toplayamazsınız” demiştim. İşte o günde şu Bel.Bşk adaylığı, delege yada meclis üyeliği merakının buna imkan vermeyeceğini savunmuştum. Sonuç ne oldu? Hatta imza toplamada elebaşlığı yapanlar bile son korultayda bir PM üyeliğine tav oldular.
Buralarda yapılmaması gereken ama malesef yapılan CHP ve Yönetimlerine muhalefetin, boş ve hamasi sözlerin, eleştirilerin..vs hiçbir önemi yoktur. Parti içinde yapman gereken ama yapamadığın muhalefeti klavye kabadayılığı ile sosyal medyada yap dur samimiyetinize kaç kişi inanır?
CHP’de her zaman söylediğim gibi üyeler “Ben yoksam CHP’de olmasın” tarzından vazgeçmedikleri sürece mevcut yönetimlere razı gelmek zorundasınız. CHP Yönetimini boş ve mesnetsiz sözlerle buralarda eleştirilmek sizlere birşey kazandırmaz. Bunu yapanlar asla inandırıcı ve samimi değillerdir. Çünkü CHP’de koltuk ve menfaat avcılığına gelince birçoğu buradaki gibi cesaretli değildir. Aynen bir kuzudur.