|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Atabay, Yunanistan’ın Meis Adası’nın ardından Kara Ada’ya asker çıkarmasını ve adalardaki hareketliliği Cumhuriyet’e değerlendirdi.
“Büyük bir çatışmadan ziyade, küçük bir hamle ile Yunanistan ikna edilebilir ve masaya oturtulabilir” diyen Atabay, bu durumun her iki ülke için de avantaj olabileceğinin altını çizdi. Meis Adası’na bir “Şah Mat Operasyonu” yapılması gerektiğini belirten Atabay, “Meis’in doğusunda ve batısında bulunan Kara Ada ve Fener Adası’na asker çıkartılmalı. Bu adaların İtalyanlardan bize intikal ettiği dünyaya duyurulmalı. Diğer adalara da boşaltılmadığı takdirde harekât yapılacağı deklare edilmeli. Yunanistan böylece masaya oturtulmalı” dedi.
Bu küçük çaplı harekâtın başka adalar grubuyla da yapılabileceğine dikkat çeken Atabay, şunları kaydetti:
“Kara ve Fener Adası, Yunanistan’a ait değil. Bu adalar, Osmanlı döneminden beri bize ait olan adalar. İtalyanlara I. Dünya Savaşı’ndan sonra geçmiş, İtalyanlar şu an Kara ve Fener adalarındaki haklarından vazgeçtiklerini ilan ediyorlar. Lozan Antlaşması’nda da Kara Ada ve Fener Adası’nın Yunanistan’a verildiğine dair bir kayıt yok. Aksine İtalyanların haklarından feragat ettikleri açık. Osmanlı’nın mirasçısı da Türkiye olduğu için bu adalar Türkiye’ye ait olmalıdır. Meis Adası’nda durum farklıdır ama Kara ve Fener adalarında Yunan hâkimiyeti yoktur. Ululararası kayıtlarda da durum böyle. Bu iki adada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bir hakkı ve hukuku vardır. Asker çıkartıp kendine ait adaları kontrol altına alabilir. Türkiye buraları kontrole aldığında, Yunanistan’ın Meis Adası civarındaki 40 bin kilometrekarelik kıta sahanlığı alanı iddiası da çökmüş olur. Biz kendi adalarımıza sahip çıkarsak, Yunanistan’ın tezi kendiliğinden çöker. Adalarda yaşananlar, geçmişten beri adalar üzerindeki hâkimiyet eksikliğimizden kaynaklı sorunlar. Bu iki ada, Türkiye tarafından kontrol altına alındığında bir örnek oluşturur. Bu da Türkiye’nin haklılığını ve kararlılığını göstermesi için elzemdir.”