Getting your Trinity Audio player ready... |
Ülke’de bu kadar sorun varken, ekonomi ve işsizlik almış başını giderken, Corona’nın ikinci dalgasının dahada şiddetli bir şekilde Eylül, Ekim aylarında vuracağı konuşulurken bu önemli gündemler çeşitli başlıklar altında hep halı altına süpürülüyor.
Şimdide bir Muharrem İnce olayı çıktı ve tabiki basında hemen atladı. Sn.İnce bu durumdan memnunmu? onu bilemem. Ancak iktidar ve yandaşlarının çok memnun oldukları buna destek vermelerinden belli.
Yandaş basında CB seçiminden sonrada farklı bir şey olmamıştı. Kazanan Tayyip beyi bir kenara bırakıp, Sn.İnce’ye methiyeler düzenlemişlerdi. Belkide işin bu duruma gelmesi bu verilen sanal, sahte desteklerin tezahürü olabilir.
S.İnce’nin CHP ile yaşadıklarına gelince…
Önceki Kurultay’da Genel Başkan adaylığı için yeterli imzayı toplayamadığı, birçok mükerrer imza olduğu halde Sn.Kılıçdaroğlu’nun divan heyetine talebiyle sanki yeterli imza toplanmış gibi onun aday olmasına itiraz edilmedi ve kürsüye çıkıp konuşmasına fırsat verildi. Bu şansı iyi değerlendirip seçilemesede delegelerden birçokta oy almış oldu.
Buda yetmedi Sn.Kılıçdaroğlu kendisine karşı çıkan ve eleştiren bir partili olarak onu CB adayıda yaptı.
Ben o muhteşem Maltepe mitingine rağmen Sn.İnce’nin ikinci tura bile kalamayacağını parti içinde söylemiştim. Kimse inanmamıştı. Ve malesef kalamadı.
Zira seçim öncesi çok büyük bir stratejik hata ile Saray’a gitmişti. Tayyip beyi rakibi olarak görmemişti. Böylece AKP seçmeninden oy çalabileceğini sanmıştı. Bu durumda alması gereken oyu nasıl alabilirdi? Nitekim alamadıda.
Seçimlere gelince; sandıklarda o kadar emek vermiş partililerimizin tüm emeklerini heba etti. Seçim gecesi YSK’nın önüne 50 bin avukatla gideceği ve oylara sahip çıkacağı sözünü verdiği halde o gece kendisi ortadan yok oldu. Bunlada kalmadı, ertesi gün seçimi kaybettik diyerek Tayyip Bey’i tebrik etti.
Daha sonra “beni CB adayı yapan Sn.Kılıçdaroğlu’nun karşısına bir kez daha çıkmam” demişti. Bu sözündede duramadı ve olağanüstü Kurultay için imza toplanmasına itiraz etmedi. O zamanda siyasetin ve örgütün içinde olan birisi olarak, yanlış yapılıyor, rakip partilere koz veriliyor, Sn.İnce Yerel Seçim arifesinde delegelerden yeterli imzayı toplayamaz demiştim. Nitekim onuda toplayamadı.
Parti içindeki diğer muhaliflerin PM ve MYK’ya girebilmek, İl Başkan yada Belediye Başkan adayı olabilmek için kendisini kullanmalarına, davetler düzenlemelerine müsade etti. Sandıki o kimselerin birçoğu sadece kendisinin yanındalar.
Herşeyden önemlisi “CHP Yönetimi içinde çeteler var” dedi. Aylarca basın bu konuyu konuştu. Kimdir bunlar? Ancak isimleri açıklamayarak herkesi zan altında bırakmış oldu.
CB seçiminde almış olduğu yüzde otuz civarı oyu kendisine mal ederek CHP tarihinde en çok oyu tek başına ben aldım o zaman herşey hakkımdır diyerek gerek CHP örgütünü gerekse bu oyların birçoğunda katkısı olan diğer partileri yok saymış oldu.
Kısaca tüm bu çıkışları rakip partilerin yandaşlarının işlerine geldi. Hatta öyleki hepsi seçilen Tayyip beyi unuttular Sn.İnce’den bahsettiler. CHP’yi bölmek ve etkisizleştirmek için aranan kan bulunmuştu.
…ve daha birçok hatalar zinciri devam etti gitti.
Kısaca Sn.İnce kendi kendisini yok etti. Tabiki olayları izleyen CHP seçmenlerinin büyük bölümündende ciddi tepkiler aldı. Kendisine karşı oluşan güveni sarstı.
Hal böyleyken şimdide CHP’den ayrılıp yeni parti kuracağı dedikoduları dolaşmaya başladı. Tabiki zaten gündem değiştirmek ve Ülke’nin asıl gündemlerini hasır altı yapmak peşinde olan basında buna önlerine konmuş taze yem olarak atladı.
Böylece son kurultay ile CHP gündeminden düşmüş olan Sn.İnce kendisi açısından yine gündeme gelmeyi başarmış oldu. Ne zamana kadar bu iş devam edecek bilinmez.
Tüm bu yanlışlara rağmen Sn.İnce bu partide yinede baş tacı edilmiştir. Sn.Genel Başkan sabırla kendisine her türlü müsamaayı göstermiştir. Ancak o bunu malesef anlamamış, kendisini CHP’nin üzerinde görmüştür..
Sn.İnce bu partiye emek vermiş önemli bir partilimizdir. Benim gönlüm onun CHP’de kalmasından yanadır. Ancak örgütün bu kadar llgisine karşılık bu yaptıkları kendisine yakışmayan bir davranış şeklidir. Aslında sabır etse ilerde elbet Genel Başkanlık için kendisine bir fırsat bulabilirdi.
Ben hala ayrılıp, başka parti kurabileceğine pek ihtimal vermesemde bu iş bu kadar dillendirildikten sonra dönüşü çok zordur. Zira Sn.İnce’nin bu yaklaşımda olmadığı artık belli olmuştur. Kendiside çıkıp bu konuda kamuoyuna bir açıklamada da bulunmamıştır. Anlaşılan herşeyi kafasına koymuştur. O zaman bizede bu kararına saygı duymak, yolun açık olsun demekten başka söz kalmıyor.
Sadece kendisine tavsiyem şudur. İnsanlar güçlü olduğunda hep yanında birilerini bulurlar. Kaldıki Sn.İnce bunu birçok kez yaşamıştır.Geçmişte birçokları bir yerlere gelebilmek için Sn.İnce’yi kullanmışlar, Sn.Kılıçdaroğlu’na kaşı onun arkasına saklanmışlardır. O da buna bilerek yada bilmeyerek izin vermiştir.
Şimdi giderken o aynı malum kişilere bir göz atmasını tavsiye ederim. Kaç tanesi bir başka parti için kendisinin peşinden gelecek ve ona yoldaşlık edecektir.? Yoksa tam tersine ortadan toz mu olacaklardır?
Bunları zaman içinde yaşayıp, göreceğiz. Bana göre bir CHP’li sonuna kadar partisine bağlı kalmalı ve muhalefet mücadelesine parti içinde devam etmelidir. Hele bu yıllarca CHP’ye emek vermiş bir Muharrem İnce ise on kez düşünmelidir. Emeklerini bir anda yok etmemelidir. Zira Sn.İnce’yi bugüne kadar var eden Gazi Mustafa Kemal’in CHP’sinin adı, Altı Ok’u, değerli örgütü ve seçmenleridir.
Özhan Mete