Getting your Trinity Audio player ready... |
Görülmesi gereken gerçek, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de, 30 yıldır uygulanan neoliberal politikaların gerçek yüzü, yaşanılan pandomi sürecinde, halkın ve çalışanların yoksulluğu olarak açıkça ortaya çıkmıştır. Ülkemizde yaşanan böylesi bir gerçeğe çözüm üretmek siyasete toplumcu pencereden bakan sol siyasetin görevi ve sorumluluğudur.
Bu görev ve sorumluluğun birinci derecede sahibi, anti-emperyalist ve tam bağımsızlık mücadelesinden doğan ve Cumhuriyet Devrimini gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi’nindir.
CHP bugün, halktan ve emekten yana politikalarla halkımızla buluşmak, bu düzenin yarattığı yokluğu, yoksulluğu ve işsizliği yaşayan halkımızın güvenini kazanarak iktidar olmak zorundadır.
Bu süreçte parti örgütünün “CHP’nin tek başına iktidar olma” hedefinde buluşması olmazsa olmazdır. Bu doğrultuda da “parti içi demokrasi” kaçınılmazdır. Kişilerin ne olacağı değil, partimizin nasıl iktidar olması temelinde birliktelik sağlanmalıdır.
Bu konuda Parti örgütümüzün Kurultayımızdaki temsilcileri delegelerimize güvenim sonsuzdur.
Kurduğumuz Demokratik Laik Cumhuriyeti yaşatacak, halkımızı ve ülkemizi emperyalizmin ve yabancı sermayenin sömürüsü sonucu yaşadığı yokluk ve yoksulluktan kurtarmak CHP’nin görevi ve sorumluluğudur.
Bu düşüncelerle ve bu amaçla CHP’inde Kurultaydan sonraki en önemli karar organı olan Parti Meclisimizin üyeliğine adayım.
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği, Parti içi iktidar ve makam sahibi olmak değil, CHP’nin iktidar olması ile aydınlanacaktır.
Saygılarımla.