|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Değerli okuyucular, önemli bir yazıyı sizinle paylaşacağım. Çünkü Mardin ve Urfa’daki TEDAŞ zulmü tüm sınırları aşmıştır. Yer yüzünde dünyanın hiçbir yerine böyle bir zulüm görülmedi. Bu zulme koltuk ve siyasi hesapları olanlar sessiz kalabilir boyun eğebilir. Ama bu toprağın insanı olarak buna hiçbir şekilde sessiz kalamayız.
Mardin ve Urfa ovası binlerce yıl öncesinde tarih kitaplarına, peygamberlere,filozoflara ,inançlara ,felsefelere ve farklı toplumsal temellerin oluştuğu yaşayanlara analık babalık eden bir bölge.
Bu bölge Mezopotamya.
Ve bu bölgenin en verimli bölgesi Urfa’dan Mardin’e Diyarbakır’a kadar uzanan bir coğrafyadır… Bu bölge şuan Türkiye’nini geneline ve hatta dünyanın bir çok yerine ürün sağlamaktadır. Ayrıca bu bölge Türkiye’nin sigortası demektir.
Urfa’da bulunan göbekli tepe tüm dünya tarihine ışık olacak bir bölge. Tüm dünya tarihçileri bilim adamları Urfa’ nın tarihe nasıl bir öncülük edeceğini konuşurken, Urfa gibi önemli bir bölgeyi TEDAŞ’ın zulmüne teslim eden kurban eden bir siyaset anlayışı kabul edilemez. Bu durumu ülkeyi yönetenler hiç mi düşünemiyor? Tüm dünya Urfa’ya farklı bakarken neden Urfa’yı TEDAŞ gibi basit bir şirkete kurban edip ülkeyi dünyaya rezil ediyorsunuz? Dünyanın her yerinden Urfa’ya gelenler oluyor… Buraya turist olarak gelen önemli insanlar acaba bu ülkenin sahibi yok mu demezler mi. Bu devlet bu hükumet nasıl Urfa gibi bir bölgeyi bit şirkete kurban ediyor ? Neden her yıl aynı rezalet diye sorup düşünmezler mi acaba?
Mardin Tarihle kaplı bir kent büyük verimli ovaya sahip Binlerce yıl tarihi var ve dünyanın her yerinden yılda milyon sayıyı geçen bir turist kitlesi gelip gidiyor. Antik Dara köyü Roma sonrasına giden bir kent. Ayrıca Geçen yıl Mardin’in dargecitte bulunan yeraltı tarih izleri belki göbekli tepeyi de geride bırakabilir bir tarih izine sahip. Bununla birlikte Mardin’deki organize sanayileri ve hububat merkezi neredeyse orta doğu ticaret merkezine donusup dünyanın her yerine ürün gönderen bir bölge. Peki bu bölge şimdi ne haldedir ? Mardin’deki insanlar ne halde olduğunu iyi biliyor Ancak Mardin dışında yaşayan dostlarımız ve kardeşlerimin bu durumu tv ve gazetelerin hakikatten gerçekten çok ciftcileri kaçakçı terörist tanımlanmasına karşı özelikle bir Mardinli olarak dostlarımı aydınlatma gereği duydum.
Kesinlikle tv ve gazetelerde belirtiği gibi Sorun kaçak kullanma değil. Ve bunlar terörist değil çiftcidirler sorun sadece fatura yüksekliği ve çiftçinin mağdurluğu dur. Sorun Gübrenin yüksek fiyatıdır. Sorun mazotun pahalısıdır ,sorun tohumun yüksek fiyatlar.
Sorun sadece budur. Ve bu sorunu kaçak ve terörist diye tv lere gazetelere servis eden ve sadece ve sadece Mardin deki koltuğunu ve Urfa’daki havuz zevkini kaybetmekten korkan siyasetin sorunudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca muhtarları ,il başkanları ,kanaat önderlerini ve vekilleri toplantı üstüne toplantı kurdu. Bölgeden gidenler hepsi bölgemiz güllük Gülistanlık deyip utanmadan Bilerek Cumhurbaşkanı na yalan söylediler. Ve bunu söyleyen muhtarları ,il başkanları ,vekilleri ve kanaat önderleri bugün evinde oturmuş rahat rahat yiyor izliyor ve vatandaş millet de kan ağlıyor. Hiçbirinden tepki yok ses yok. Hem millet adına Cumhurbaşkanı na sorun yok deyip yalan söylediler hemde vicdansızca izliyorlar .
Bu yetmiyor teşkilattan TEDAŞ’a karşı sessizliğini çözümsüzlüğünü eleştiren kişileri çiftçileri provakator terörist ilan edip suç duyurusu tehdidinde bulunması sadece ve sadece kaybetmek istemedikleri koltuğun derdi dir ve bunu artık tüm teşkilata inanan seçmenlerde bunu iyi biliyor.
Peki hükmet?
Bugün ülkeyi yöneten hükumettir bakakalanlar vekilleridir… Şu an bu hükumet Ak parti hükumetidir. Dolayısla Hükumet yıllardır süren bu sorunu büyük eksiklikler yaparak çözüme kavuşturmadaki. Hükumet her gün tv lere bakanlarıyla çıkıp açılış üstüne açılışlar yapmaktadır. Bu hükumet tam 20 yıldır görev başında peki milyonlarca açılışlar yapıldı temeller atılirken hic mi akkilarina gap proje gelmedi ? Hükumet gapın erken çözümü Türkiye ekonomisine ne kadar katkı sunacaginin farkında değil mi. Gap sorunu çözülseydi yıllardır süren TEDAŞ zulmü karşımıza cikar miydi?
Sonuç olarak başta cumhurbaşkanı olmak uzere tüm hükümeti bu soruna bian önce çözulmesi için kalıcı bir çözüm bulması gerekir. Bu sorun en başta hükumetin SORUNUDUR. TEDAŞ’ı özelleştiren hükumettir, hükümletin önünde iki yol var biri özeleştirmeyi kaldırması yada tedasi kalıcı çözüme zorlanma-sidir.
Ayrıca su an bölgede bulunan bir insan olarak her seçmenin fikirlerine,tepkilerine de tanık oldum ve hepsinin ortak tepkisi söz konusudur. Ayrıca yerel siyasete kırgınlığı söz konuşudur. Özeliklede Yerelde bulunan Ak parti teşkilatında bulunanlarında şikayetçidirler. Hatta yerel de bulunan bazı siyasi şahsiyetlerin TEDAŞ ile jeneratör ihalesini gerçekleştirdiklerini dillendiriyorlar.
Dolayisla bu sorun çok koku almaya başladı Ankara dan beklentimiz bu bölgenin tarihi ve verimi politikasınadır göz önünde bulundurup acilen bir çözüm bulması gerekir. Aksi halde bu öfke giderek büyüyor ve tedaş ile halk arasında bir husumete dönüşür.
Saygılarımla
Vahap İLHAN
