Cumhuriyet Halk Partisinin özü olan altı ok dur; “1927’de cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik ve milliyetçilik olarak tanımlanan dört ilkeye, 10-18 Mayıs 1931 tarihlerindeki üçüncü parti kurultayında devletçilik ve inkılapçılık ilkeleri eklenerek “altı ok” kavramı benimsenmiştir. Şubat 1937’de yapılan bir anayasa değişikliğiyle bu ilkeler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na da eklenmiştir.”
‘ Altı ok’ u tasarlayan kişi, Türk eğitimci İsmail Hakkı Tonguç ‘dur. Oklardan biri uzundur ve ucunda bir çentik vardır. Bu ok devletçiliktir. O çentikte devletçilikteki özel sektörü temsil eder. Türkiye’nin kurucu ideolojisi olan Atatürkçülük’ün altı temel ilkelesinin her biri simgede bir ok olarak yer almaktadır.
Kısaca Cumhuriyet Halk Partisi, altı ok üzerine inşa edilmiştir. Bunu bilen iç ve dış Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları bu altı oku yok etmek için ellerinden geleni yapmışlar ve hala da yapmaktalar. Burada hedef alınan CHP değildir. Asıl hedef Atatürk ve kazanımlarını yok etmektir.
İşin acısı işe CHP yi yönetenlerde bu oyunu bir türlü göremediler ( istisnalar hariç ). Çok Partili dönemden sonra CHP’nin başında bulunanlardan İsmet İnönü ve Bülent Ecevit’i bir tık ayrı tutmak lazım. Erdal İnönü’nün iyi niyeti bile ki Türk Siyasetinin gördüğü en demokratik liderdi. Koltuğa yapışmadı. Baktı olmuyor bıraktı! Halkın içinde olan belki de tek liderdi. Yani taksiye binip havalana gidecek kadar ( babası gibi) . Ama onun başbakan yardımcı olduğu dönemde biz tarihi bir kara lekeyi yaşadık ki, laiklik çok ciddi bir yara aldı. İnönü anılarında Sivas Katliamından duyduğu üzüntüyü ve çaresizliği ayrıntılı anlatmıştır. Ama ne çare!
Bizim en büyük şansızlığım CHP’yi yönetmek için talip olan ve seçildikten sonra koltuğa yapışın liderlerdir. Koltuğu korumak adına da parti içi demokrasiyi yok etmek pahasına, ilçe örgütlerinden başlayara , kurultay delegesi sürecine kadar olan bütün seçimlerde kendi adamlarını seçtirmek adına her şeyi yapmışlardır. Ülkenin ikbali yerine kendi ikballerini düşünmüşlerdir. Ve hala…..
Sonuç olarak altı ok birer birer logodan düşmektedir. Parti içi iktidar savaşları yapan bu liderler yüzünden bayrakta ok nerdeyse kalmadı! Ulu Önder Atatürk’ün bütün kazanımları birer birer yok edilmekte.
Üstte belirttiğim gibi iç ve dış düşmanların asıl hedefi CHP değildir. Türkiye Cumhuriyeti’dir. En büyük şansları da CHP’yi yöneten genel başkanlardır. O yüzden de CHP’nin başına doğru insan gelmemesini için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Ha doğru insan gelirse de Ecevit gibi hemen dış güçler devreye giriyor ve al aşağı ediliyor….
Geldiğimiz noktada, Sağın alternatifi gene sağ ! CHP ‘yi yönetenler sağ isimleri transfer ederek onlara oy vermemizi istiyorlar. Özgür aklıyla altı ok sadık olanları da muhalif CHP karşıtı gösterip partiden ihraç edilmelerine göz yumuyorlar. Tam bir aymazlık! Balıkesir’de biz bunu bire bir birkaç kez seçimdir İlde ve ilçelerde yaşıyoruz! Sonuç hüsran!
Son cümle CHP kurultay yapmak yerine çok geniş kapsamlı bir çalıştay yapmalı ve CHP’nin orijinal ayarlarına nasıl döneceğinin yol haritasını çıkarmalıdır. Bunu yapmak için önce parti içi demokrasiyi tekrar canlandırmak, hayata geçirmek zorundadır!
İş işten geçmeden acilen orijinal ayarlarına dönmek zorundadır. Bu bir görev değil bir sorumluluktur!
Yorumlar kapalı.