|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Bu kurultay, sadece CHP’nin değil ülkenin de geleceğini belirleyecek kadroları seçecek.
Onun için delege olsaydın sen ne yapardın diye kendi kendime sordum da, işin içinden bir türlü çıkamadım. Kime oy versem olmuyor, vermesem hiç olmuyor.
Şaşkınlık ve umutsuzluk sadece CHP üyesini değil seçmenini de sarmış durumda.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu artık biliyoruz. Sayın İnce’de aday olmayacağını açıkladı. Peki başka aday adayı yok mu?
Şimdilik kulislerde Sayın Cihaner, Böke, Oran, Pekşen gibi isimler dolaşıyor. Birde kamuoyuna aday adaylığını açıklayan Sayın Atıcı var.
Bu aday adayları mesleklerinde çok başarılı olmuş kendilerini kanıtlamış insanlar. Ayrıca aday olmalarıda en doğal demokratik hakları.
Yalnız, seçmen ne teknokrat nede bürokrat arayışında. Seçmen Cumhurbaşkanlığına aday olabilecek ve CHP’yi iktidara taşıyacak lider arayışında.
Peki Kılıçdaroğlu dahil aday adayları bunu yapabilecek bir vizyona sahip mi?
Üyelerden ve kamuoyundan kaçırırcasına tavandan belirlenen delegelerle yapılacak olan 37. Kurultay, bu vizyonda bir lider çıkarabilecek mi?
İşte tüm kuşkumuzda burada başlıyor. Bu nedenlede kurultay delegelerine tarihi bir görev düşüyor.
Görünen o ki, bu aday adayları, bırakın lider olmayı, aday bile olamayacaklar.
Hadi aday oldular diyelim, genel başkan seçilme olasılıkları var mı? Şu an için bu olanaklarıda yok gibi duruyor.
Peki, aday adaylığını açıklayan Atıcı’ya ne demeli?
Sayın Perihan Sarı’nın kendisine ilerde rakip olabileceğini düşünen Kılıçdaroğlu, parti okulunu genel başkan yardımcılığından alıp baş danışmanlığa atadığı Atıcı’ya bağlamıştı ya.
Hakkını yememek lazım Atıcı’da kişisel hedefleri için parti olanaklarını iyi kullanarak adım adım gezdiği Anadolu’da ilişki ağını geliştirdi.(!)
Bu cesaretle de aday adayı olarak delegenin karşısına çıkıverdi.
Ha bu arada tabiki genel başkanın kimin olacağına delegeler karar verecek, ancak:
Aday adaylarının en büyük çelişkileride tavan siyaseti yapmaları. Birde bu güne kadar atandıkları görevlerde Kılıçdaroğlu’na en ufak bir eleştiri getirememeleri diyebiliriz.
Öyle gösteriyor ki Kılıçdaroğlu tekrar genel başkan olacak. Kişisel düşüncesi de “Cumhurbaşkanı adayının genel başkan olmamasıyla ilgili”
İşte bu da Kılıçdaroğlu’nun en büyük çelişkilerinden birisi.
Halbuki seçmen Atatürk’ün koltuğunda oturan kişinin hem Cumhurbaşkanı hem de CHP’ni iktidara taşıyacak bir lider olmasını istiyor.
Ülke kuran CHP’nin 100. yılında ülkede iktidar olmaktan başka bir yolu kalmadı.
Genel başkanlığa aday olanların bunu çok net bilmesi ve ona göre halktan ırak olan CHP’ni halka yakınlaştıracak yapısal değişiklikleri yapması gerekli.
Yoksa bırakın CHP’nin iktidar olmasını, muhalefet olması bile hayal olabilir.
Ersin Ertürk – Eskişehir -13 Temmuz 2020
