Getting your Trinity Audio player ready... |
Emperyalist güçler azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, önce ekonomik olarak teslim alırlar.
Kendilerine göbekten bağımlı kılarlar.
Sonra siyasi, askeri ve kültürel olarak istediklerini yaptırırlar.
Siyasal iktidarları ve iktidar olacak veya gelecekte olması gereken, siyasi partilerden var olanı şekillendirir, destekler veya yenisini kurdurturlar.
Gelişen devrimci mücadeleleri bastırmak için, faşist darbeler yaptırırlar.
Ülkemiz 1946 yılında, çok partili siyasi sisteme geçerek, NATO, Dünya Bankası ve IMF’ye üye olarak, başta ABD olmak üzere, AB emperyalist ülkelerinin adeta sömürgesi haline geldi.
1950 seçimlerinden sonra, tüm iktidarları ABD ve diğerleri belirledi.
Özellikle sağ iktidarları oluşturdu.
Ecevit biraz diklenince iktidardan alındı.
Baykal 1 Mart tezkeresini red ettirince, başına en aşağılık şeyler getirildi.
CHP 2010 yılındaki kurultayı ile birlikte,6 ok ilkeleri ve Kemalist çizgisinden hızla uzaklaştırıldı.
Bunların hiçbiri tesadüfü değildir.
Uygulanmak iştense projenin hayata geçirilmesidir.
ABD henüz Tayyip Erdoğan’ı gözden çıkarmadı.
Çıkartmaya karat verirse, AKP’ye benzeşmeye çalışan bir partiyi iktidara taşır.
Gerçek CHP’li ler, bu anlamda, tehlikenin farkına vararak bir an önce, kendi gerçeğine dönmelidir.
Bunu sağlayacak olan, bu mevcut kadrolar değildir.
Bunu sağlayacak olan yeni kadroların, CHP’yi tüm kurumlarında yönetmesi gerekir.
Herkese görev düşmektedir.
Bu görevi yerine getiremeyenler, partisine, Cumhuriyete, Ata’sına ve ülkesine ihanet etmiş olacaktır.
Hatırlatmak istedik
Saygılarımızla.
Mimar Mustafa Pınar
Ankara Dayanışma Platformu sözcüsü